İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası (CTCC) Başkanı Dr Muhammet Yaşarata, Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Başkanı Turgay Deniz, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Leyla Kemal ve Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başakanı Candan Avunduk da hazır bulunduğu festivalde, Rt. Hon Iain Duncan Smith ile birlikte İmza toplama kampanyasını başlattılar.

Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs sorunu nedeniyle yıllardır bedel ödediğini ve yaşam kalitelerini olumsuz etkilediğini belirtti.

Başkanların ortak yaptığı basın açıklamasında Kıbrıslı Türklerin en temel insan haklarından yararlanamadan, yaşamlarını zorluklar içerisinde devam ettirmek durumunda kaldığını açıkladı. Kıbrıslı Türklere yaşatılan bu sorunlar nedeniyle vatandaşların izolasyon ve engeller altında yaşamak zorunda kaldığını belirtildi. Kıbrıs Türk Ticaret Odası (CTCC) Başkanı Turgay Deniz, Avrupa Birliği ve Kıbrıs’ta garantör olan İngiltere’nin 2004 Annan Planı sürecinde plana ezici bir çoğunlukla ‘evet’ diyen ve Kıbrıs’ta çözümden yana tavır koyan Kıbrıs Türküne dönük izolasyonların kaldırılacağı yönünde söz verdiğini ancak bu sözlerin tutulmadığının altını çizdi.

“Kararlar rafta bekletiliyor”

Yapılan açıklamada “Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın BM Güvenlik Konseyi’ne yazdığı ve artık Kıbrıslı Türklere dönük uygulanan ambargoların kaldırılmasını tavsiye eden raporu ile AB Konseyi’nin kararı da bugüne kadar dikkate alınmadı. AB Konseyi 26 Nisan 2004’te Kıbrıslı Türklere dönük uygulanan izolasyonların kaldırılması için gerekli çalışmaların başlatılmasına ilişkin karar almıştı. Ama bu karar bugüne kadar maalesef uygulanmadı. Rafta bekletiliyor. Bu olacak bir iş değildir” ifadeleri kullanıldı.

“Hala izolasyon mevcut”

Başkanların ortak açıklamasında, Kıbrıs konusunda 2004’te Annan Planı sürecinde ve son olarak İsviçre’de Crans Montana’daki Kıbrıs Konferansında birleşmeden yana güçlü bir irade ortaya koyan Kıbrıs Türkünün hala izolasyonlar altında tutulmaya çalışıldığı kaydetti.

Bu nedenlerle Kıbrıs Türk ekonomisinin bir türlü istenen düzeye gelemediğine dikkat çekilen açıklamada bu sebeplerle Kıbrıs Türkünün yaşamının olumsuz etkilendiği vurgusu yapıldı.

“Hukuk dışında bırakılmaya devam ediliyoruz”

Kıbrıs Türkünün uluslararası hukukun dışında bırakılmaya çalışıldığının ifade eden Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk açıklamada örneklendirme yapılarak “soğukta, kapının dışında bekletilmeye” çalışıldığını kaydetti.

Ortak Açıklamada da şu ifadelere yer verildi: Tüm bunlar bizi derinden etkiliyor ve üzüyor. İnsan haklarına, uluslararası hukuka olan inancımızı sarsıyor. Belirsizliklerin ağırlıkla hakim olduğu bir yapıda yaşamaya çalışmak zordur. Ve ekonomi de belirsizlikleri sevmez. Annan Planı sürecinde olsun, son olarak Crans Montana’da olsun çözümü, yeniden birleşmeyi engelleyen Kıbrıs Rum tarafı ise Kıbrıslı Türklerin de haklarını gasp ederek sahip çıktığı Kıbrıs Cumhuriyeti ünvanı ile yoluna devam ediyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin avantajlarını kullanarak gelişimini sürdürüyor. Kıbrıs Türk ekonomisi ile aradaki farkı kendi lehine açıyor. Fark büyüdükçe birleşme de zorlaşıyor. Çözüm zora giriyor.”

“Engeller kaldırılmalı”

Kıbrıs’ta iki bölgeli iki toplumlu Federal bir çözümü kolaylaştırmak için Kıbrıslı Türklerin gelişmesinin, ekonomisinin iyileşmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada Kıbrıs Türk tarafının ekonomisinin ne kadar iyi olursa, çözüme de o kadar yakın olacağı görüşü paylaşıldı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gelinen aşamada turizm Kıbrıs Türk ekonomisi için en önemli gelir kaynaklarından biridir. Kıbrıs Türkünün tarihsel süreç içerisinde Commonwealth üyesi olmanın da getirdiği bağımlılıklarla Birleşik Krallıkla ilişkileri hep özel olmuştur ve olmaya devam edecektir.”

“Charter seferler hayati öneme sahip”

İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Dr Muhammet Yaşarata, İngiltere’de yaşayan üç yüz bini (300,000) aşkın Kıbrıs Türk nüfusu olduğunu ve Kıbrıslı Türk iş insanlarının İngiltere’de yarattığı iş hacmi cirosunun yıllık 5 Milyar poundun, mal varlığının ise 50 milyarı poundun üzerinde olduğu anımsatarak bu ilişki ve bağların çok daha güçlü bir konumda olduğunu söylemenin yanlış olmayacağını belirtti.

Açıklamasına devamen Dr Muhammet Yaşarata; Hal ve şartlar böyle iken İngiltere’den Kıbrıs’ın Kuzey’ine doğrudan Charter Seferlerin hala yapılamıyor oluşu insan hakları açısından kabul edilemez.

Hele de Brexit’in gündemde olduğu bir dönemde bu daha da önemli ve yaşamsal bir hale gelmiştir.

Kıbrıs Rum tarafının Larnaka üzerinden adanın Kuzey tarafına gelen AB ülkeleri dışından kişilere çıkarmakta olduğu zorluklar dikkate alındığı zaman, Brexit sonrası İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türkler ve diğer İngiliz vatandaşlarının Larnaka üzerinden adanın Kuzeyine gitmelerinde ciddi sıkıntılar yaşanacağı aşikardır” dedi.

“Birleşik Krallık daha aktif olmalı”

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Leyla Kemal’de, Birleşik Krallık’ın ada ile var olan tarihsel bağlarının da kendisine verdiği sorumlulukla hareket etmek ve Kıbrıslı Türklerin maruz bırakıldığı izolasyonların hafifletilmesi konusunda öncülük yapmak zorunda olduğunu kaydetti.

“Birleşik Krallığın özellikle doğrudan charter seferlere kapıyı açarak atacağı bir adım, Kuzey Kıbrıs ekonomisinin gelişmesine ve adada yeniden birleşmeye doğrudan etki yapacak sonuçları beraberinde getirecektir. Bizler Birleşik Krallıkta yaşayan Kıbrıslı Türkler olarak en temel insan hakkı olarak gördüğümüz seyahat ve ulaşım özgürlüğümüze önemli katkı sağlayacak Kuzey Kıbrıs’a dönük charter uçuşların başlaması konusunda gerekli adımlar atılana kadar her türlü eylem ve girişimi sonuna kadar yapacağız” denilen açıklamada Kıbrıs’ta her dönemde çözümü ve yeniden birleşmeyi destekleyen bir taraf olarak çözümsüzlüğün getirdiği bedelleri ödemek istenmediği ifade edildi.

“Belirsizlik ekonomiye zarar veriyor”

Ortak yapılan sonuç açıklamasında, iş adamları ve halkın belirsizlik koşullarının ekonomiye verdiği zarar ile yaşamaktan bıkıp usandığını kaydederek “Biz, bize verilen sözlerin artık atılacak somut adımlarla tutulmasını istiyoruz. Çözümsüzlüğün nedenlerini de ortadan kaldıracak sonuçlar doğrucağı kesin olan bu adımlar atılana kadar girişim ve eylemlerimiz devam edecektir. Yıllarca Birleşik Krallığa hizmet etmiş ve vergisini bir tamam ödemiş olan Kıbrıslı Türkler doğup büyüdükleri memleketlerine doğrudan seferlerle gitme hakkına sahiptir. Bu hakkı daha fazla kimse elimizden alamayacaktır. Kuzey Kıbrıs’a dönük charter seferler başlamalıdır ve bunun için bir engel yoktur” ifadeleri ile açıklamasını sonlandırdı.